Varmak Ne Demek
1-) Bir durumdan başka duruma geçmek Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak Kadın, evlenmek müncer olmak Hoş olmayan bir sona ermek Acımadan, çekinmeden yapmak Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak:"Köye akşama doğru ancak varabildim." S. F. Abasıyanık Belli bir duruma veya düzeye gelmek Hoş olmayan bir sona ermek:"Beni tahkir etmeye kadar varıyorsun." P. Safa Bir şeyi iyice anlamak veya duymak Kadın, evlenmek:"Gönül verdin derlerdi o delikanlıya / En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya." A. M. Dıranas Varmak işi:"Küçük kızımın, bir baytara nişanlı iken bir mektep çocuğu ile sevişip ona varmaya kalkıştığından tutturmuş, dedikodu ediyorlar." M. Ş. Esendal Varmak işi
2-) Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak
Örnek:Köye akşama doğru ancak varabildim. S. F. Abasıyanık
3-) Belli bir duruma veya düzeye gelmek.
4-) Hoş olmayan bir sona ermek
Örnek:Beni tahkir etmeye kadar varıyorsun. P. Safa
5-) Bir şeyi iyice anlamak veya duymak.
6-) Acımadan, çekinmeden yapmak.
7-) Kadın, evlenmek
Örnek:Gönül verdin derlerdi o delikanlıya / En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya. A. M. Dıranas
8-) Bir durumdan başka duruma geçmek.